Hamide HANGÜL
Enflasyonla artan maliyetler, hızlı yükselen fiyatlar ve kredi faizlerinin yükseldiği ortamda finansmana erişimde zorlanan vatandaşlar, faizsiz ev, araç ve iş yeri ediniminde alternatif bir model olan tasarruf finansmanına yöneldi.
Sektör geçen yıl, aktif büyüklükte yüzde 217, sözleşme büyüklüğünde yüzde 206’lık oranla, Aralık 2024’te yüzde 44,38 olan enflasyonun üzerinde büyüme sergiledi. 2021 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) denetimine giren ve 6 oyuncunun faaliyet gösterdiği tasarruf finansmanı, 2024 yılında şubeleşme, istihdam, büyüme, işlem hacmi ve karlılık açısından ciddi bir büyüme gösterdi.
Müşteri sayısı 630 bini aştı
Geçen yıl yüzde 217 büyümeyle 92 milyar TL’ye yakalanırken, 2025 sonunda yüzde 140 artışla 220 milyar aktif büyüklüğe ulaşılması hedefleniyor. İşlem hacmini ise 2024’te yüzde 206 artışla 498 milyar TL’ye yükselten sektör, Mart 2025’te 674 milyar TL’ye, bu yılın sonunda ise 1 trilyon 250 milyar TL’ye ulaşma hedefinde. Büyümesini sürdüren tasarruf finansmanı, Mart 2025 itibarıyla şube sayısını 479’a, istihdamını 5 bin 997 kişiye çıkardı.
Aralık 2022’de 361 bin 19 olan müşteri sayısını da Mart 2025 itibariyle 630 bin 345’e yükseltti. Böylelikle müşteri sayısını son üç yılda yüzde 75 artırdı. Faizsiz bir model olmasıyla vatandaşları cezbeden tasarruf finansmanı yoluyla, bugüne kadar konut, taşıt ve iş yerinde 350 binden fazla kişiye teslimat yaptığı tahmin ediliyor. Sektör temsilcileri, “Altın fiyatlarının da artmasıyla özellikle son dönemde insanlar, altınlarını, otomobilini satıp ön peşinatla sisteme giriyorlar.
Yüksek hacimlere ulaşılmasında, tüketicilerin bu yönde artan talebi önemli etkenler arasında” değerlendirmesinde bulundu. İlginin giderek arttığı sektörde, yeni şirketlerin kurulması da bekleniyor. Sektördeki gelişmeleri, tüketici talebini ve sektörün beklentilerini Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Tasarruf Finansman Sektörü Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Abdurrahman Çetin, DÜNYA’ya değerlendirdi.
Sektörün büyümesine katkı sundu
Sektöre yönelik ilk yasal düzenlemenin, BDDK’nın 4 Mart 2021 tarihinde yaptığı 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ve 29 Aralık 2023 tarihinde revize edilen Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik olduğunu söyleyen Abdurrahman Çetin, “Tasarruf finansman şirketlerinin tamamı 17 Haziran 2022 tarihinde FKB üyeliklerini tamamlamışlardır. Kurumsallaşmanın hızlandırılması, BDDK’nın düzenlemeleri ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurul Kararları, tasarruf finansman sektörünün finansal anlamda büyümesine olumlu katkı sunmuştur” dedi.
Şube ağı ve istihdamı büyüdü
Tasarruf finansman sektöründe, BDDK lisansı sonrasında şubeleşme ve istihdamda önemli artışlar yaşandığına işaret eden Çetin, “Buradaki büyüme rakamları müşteri sayısına da yansımıştır. Sektörde, Aralık 2022’de 426 şube ve 4.757 personel istihdam edilirken, Mart 2025 itibarıyla 479 şube 5.997 kişi istihdam edilmektedir. Müşteri sayısı da söz konusu dönemlerde sırasıyla 361.019 ve 630.345 olarak gerçekleşti.
Müşterilerle imzalanan sözleşme büyüklüğü de sürekli artıyor. Aralık 2024 döneminde 498 milyar TL olan sözleşme büyüklüğü, Mart 2025 döneminde 674 milyar TL’ye ulaştı. Finansal raporlama verileri arasında teslim edilen konut, taşıt ve iş yerine ilişkin detaylı veri bulunmamakla birlikte sektörün şimdiye kadar 350 binden fazla teslimat yaptığı tahmin ediliyor” diye konuştu.
Öz kaynaklar güçlü
BDDK’nın geçtiğimiz hafta sektöre yönelik düzenlemesini de değerlendiren Çetin, “BDDK lisans alan her bir finansal kuruluşun öz kaynaklarının güçlü olmasını, kar dağıtımının izne bağlanmasını ve likidite gibi birtakım düzenlemeler getirilebilmektedir. Bilindiği üzere, bankacılık sisteminde bankaların sermaye yeterlilik rasyosunun (SYR) en az yüzde 8 ve bankacılık sisteminde şube açmak isteyen bir bankanın SYR’sinin en az yüzde 12 üzerinde (Hedef Rasyo) olması gerekmektedir. BDDK’nın düzenlemesinde yeni açılacak her bir şube başına 1 milyon TL özkaynak bulundurulması gerekiyorken, yeni düzenleme ile bu sınır 10 milyon TL’ye yükseltilmiştir. Söz konusu oran her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacaktır” dedi. Çetin, sektörde öz kaynak güçlülüğüne vurgu yaptı.
“Yeni şirketlerin kurulmasını bekliyoruz”
Sektörün, 2024 yılını şubeleşme, istihdam, büyüme, işlem hacmi ve karlılık açısından oldukça iyi tamamladığımızı söyleyen Çetin, şöyle devam etti: “Sektör 2024 yılında yüzde 217 oranında büyüyerek 92 milyar TL’ye ulaşmıştır. 2025 yılında da bu ivmenin devam etmesini ve yıl sonunu yüzde 140 oranında arttırarak 220 milyar TL aktif büyüklüğüne ulaşmasını bekliyoruz. İşlem hacmi bazında da sektör 2024 yılında yüzde 206 oranında arttırarak 498 milyar TL’ye ulaşmış ve yıl sonunu da 1.250 milyar TL bandına çıkarabileceğimizi düşünüyoruz. Hali hazırda sektörde 6 oyuncu faaliyet gösterirken 3 oyuncunun kuruluş izni aldığı ve 2025 yılında faaliyete başlayacağını ve önümüzdeki dönemlerde de yeni şirketlerin kurulmasını bekliyoruz.”
“Gelir kalemi sadece organizasyon ücretiyle sınırlı”
Sektörün karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerilerine yönelik sorumuz üzerine Çetin, ürün çeşitliliğinin az olması, itibarın korunması yasasının bulunmaması, mevduat garanti sisteminin olmaması ve arbitraj yaratan hususların olmasının karşılaşılan en önemli sorunlar olduğunu söyledi.
Çetin, şöyle devam etti: “Bankacılık sisteminde faiz ve kar payı dışında 15’ten fazla gelir kalemi bulunurken, tasarruf finansman sektöründeki gelir kalemi sadece organizasyon ücreti ile sınırlıdır. Tasarruf finansman sektöründe sadece konut, taşıt ve çatılı iş yeri finansmanı sağlandığından dolayı ürün çeşitliliğinin arttırılması makine, parkur, teçhizat, konutların güçlendirilmesi, arsa finansmanı ve eğitim paketi gibi alanlarda da açılım geliştirilebilir.
Yeni düzenlemelerden sonra vergi mevzuatındaki boşluklardan dolayı da birtakım zorluklarla da karşılaşılmaktadır. Buradaki belirsizliklerin giderilmesi, harç ve damga vergisi istisnasının olmaması, finansman yapılan işlemlerde de sigorta acenteliğinin bulunmaması, icra ve iflas gibi bazı alanlarda sorunlar bulunmaktadır. Dolayısıyla arbitraj yaratan hususların gözden geçirilerek sektörün de diğer finansal kuruluşlarla aynı seviyelere getirilmesi gerekmektedir.”