TBMM‘deki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle düzenlenen resepsiyonda dikkat çeken anlar yaşandı.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, DEM Partili Sırrı Sakık‘ın işaret etmesi üzerine Türkiye İstiklal Gazileri ve İstiklal Madalyalıları Derneği Genel Başkanı Torun Mengüloğlu ile görüştü.
İmralı Süreci‘ne çok sert tepki gösteren, DEM Parti ile görüşmeyi reddeden ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye idam için kullanılan urgan ipi atan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu‘nun da DEM Partililerin yanına gitmesi dikkat çekti.
DEM Parti‘nin masasına gidip tokalaşan Dervişoğlu, ayaküstü Bakırhan‘la sohbet edip DEM Partili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumunu sordu.

Dervişoğlu, İmralı Süreci‘ne ilişkin sert tavırlarına rağmen DEM Parti hamlesi nedeniyle gelen eleştirilere yanıt verdi.
“NEYMİŞ DEMLİLERLE GÜLMÜŞÜM”
Dervişoğlu, dün (25 Nisan) Trabzon’da bir otelde düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’nda şunları ifade etti:
“Adaletsizlik deyince ve her adaletsizliğe karşı çıkan biziz diye ifade edince vicdanlara da seslenmek gibi bir mecburiyetle de karşı karşıya bulunduğumuz gerçeğini görüyoruz. 23 Nisan’da resepsiyon yaşandı. Ondan sonra da sosyal medyada birtakım paylaşımlar yapıldı. Ben trollere cevap verecek değilim. Ama ben adalet ararken, sizler için hak ve hukuk ararken şahsıma ve partime haksızlık yapılmasına müsaade etmem. Çünkü onlar o paylaşımları yapanlar siyaset arenasında kendi paylarını büyütmek için yapıyorlar. Birilerini karalayıp kendilerini temize çıkarmak için onu gerçekleştiriyorlar. Bunu AK Partililer yapınca, elbetteki biz onları eleştiriyoruz ama aynı seçmen tabanına hitap ediyoruz diye İYİ Parti’yi aşağılara çekmek için bu trol uygulamalarına taraf olanları da buradan kınıyorum. Onların kimler olduğunu biliyorum. Onlardan bir kişi Silivri zindanlarına götürülmek için önce karakola alındığında karakolda ben vardım, adliyede sabahlayan bendim. Neymiş orada DEM’lilere rastlamışım, onlara gülmüşüm. Güldüm, yine gülüyorum. Ben iki dönemdir milletvekiliyim, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün yapılan hiçbir resepsiyonda o dönemdeki HDP’lilerin bugünkü DEM’lilerin bulunduğuna şahit olmadım. Demek ki pazarlıkları boyuta gelmiş ki İmralı üzerinden yürütülen pazarlıklar; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevi varlığını bile kabul etmeyen, Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımayan, İstiklal Marşı’nı okumayanlar bile Atatürk’ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıl dönümünde resepsiyona gelmişler. Elbetteki güleceğim. Buna gülmeyeceğim de neye güleceğim. Şimdi bunlar zannediyor ki ben siyasi strateji yaparım, yutkunurum. Bir de bana milliyetçilik dersi veriyorlar. Ben sorgularda eğilmemişim, mahkemelerde eğilmemişim, zindanlarda eğilmemişim. Bu dava arkadaşlarımın hepsi bunun şahididir. Lütfen bana hiç kimse milliyetçilik dersi vermeye kalkmasın. Sen kime milliyetçilik öğretiyorsun? Öcalan canisi Meclis’e gelsin konuşsun diyen ben miyim? Öcalan canisine İmralı’da ev tahsis etmeye çalışan ben miyim? Teröristin başından barış güvercini icat etmeye kalkışan ben miyim? Ama Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin dediklerinde ‘Cesetlerimizi çiğnemeden bu Meclis’ten içeri giremezsin’ diyenim ben. Şehidi biz veriyoruz, kararı siz mi vereceğinizi zannediyorsunuz. Sonuna kadar direneceğiz. Üzerimize düşen tarihi sorumluluğun icabı neyse yerine getireceğiz. Trollerini harekete geçirmek üzere düğmeye basanlara buradan sesleniyorum: Müsavat Dervişoğlu hesap vermez ama zamanı gelince hesap soracaktır.”