İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin İran’a yönelik başlattığı geniş çaplı saldırıları “varoluşsal tehditleri bertaraf etmek” amacıyla gerçekleştirdiklerini söyledi. Netanyahu’nun bu çıkışı, İsrail-İran hattında tırmanan gerilimin nükleer program ve balistik füze tehdidi üzerinden şekillendiğini ortaya koyuyor.
Cuma gecesi başlayan İsrail saldırılarının ardından bölgede tansiyon hızla yükselirken, İsrail kamuoyuna hitap eden Netanyahu, “İran ayda 300 balistik füze üretmeye hazırlanıyor. Altı yıl içinde 20 bin füzeye ulaşabilirler. Bunların her biri İsrail şehirlerine düşmeye hazır bir otobüs dolusu patlayıcı gibi” diyerek tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi.
TEL AVİV VE HAYFA HEDEFTE
İsrail’e cuma gecesinden bu yana yaklaşık 200 balistik füze ve çok sayıda patlayıcı drone fırlatıldığı belirtiliyor. İsrail ordusuna göre bu saldırılarda Tel Aviv, Ramat Gan, Rishon LeZion ve Hayfa gibi büyük şehirler hedef alındı. Özellikle Tel Aviv’de bir eğlence bölgesinin vurulması, füzelerin sivil yaşamı doğrudan tehdit ettiğini gösterdi. Yerel basına göre, en az 10 sivil yaşamını yitirdi, 7’si asker olmak üzere 200’den fazla kişi yaralandı.
İsrail Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin, hava savunmalarının dünya çapında önde gelen sistemlerden biri olduğunu belirtmekle birlikte, “Ancak bu sistemler de mutlak değil” diyerek bazı füzelerin engellenemediğini itiraf etti.
İRAN’IN FÜZE GÜCÜ ENDİŞE YARATIYOR
Uzmanlara göre İran’ın elinde İsrail’i vurabilecek yüzlerce, belki de 2 bine yakın füze bulunuyor. Bunların çoğu, yaklaşık 1 tona kadar patlayıcı taşıyabiliyor. Uzay ve füze uzmanı Tal Inbar’a göre, “İran’ın füzeleri, sadece isabet ettiği yer değil, yakın çevresi için de büyük tehlike oluşturuyor.”
Bu saldırılarda İran, ilk kez “Şahed Hac Kasım” adlı yeni nesil katı yakıtlı füzelerini kullandı. Yakıt ikmali gerektirmeyen bu füzeler, yeraltında yıllarca saklanabiliyor ve dakikalar içinde ateşlenebiliyor. Bu da İran’ın saldırı kapasitesini daha da tehlikeli kılıyor.
SALDIRILAR NE KADAR SÜRECEK?
İsrail, İran’ın füze rampalarını hedef alarak mevcut füze stoğunu azaltmaya çalışıyor. Ancak uzmanlara göre İran mevcut fırlatma temposunu birkaç gün daha sürdürebilecek güçte. Ayrıca Yemen’deki Husi milislerin de İran’ın desteğiyle İsrail’e füze saldırıları gerçekleştirmesi, cepheyi daha da genişletiyor.
HEDEF ASKERİ TESİSLER Mİ, SİVİLLER Mİ?
İsrail, İran’ı sivil bölgeleri doğrudan hedef almakla suçlarken, İran’dan bu yönde resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak bazı saldırıların Tel Aviv’deki askeri ve hükümet karargahlarının yakınlarında gerçekleşmesi, hedefin askeri tesisler olabileceğine işaret ediyor. Hayfa’da ise İsrail’in en büyük petrol rafinerisine yakın bölgelere saldırı düzenlendi.