YENER KARADENİZ/İSTANBUL
Orta Doğu’da tırmanan İran-İsrail gerilimi, sadece bölge güvenliğini değil, Türkiye ekonomisine yönelik beklentileri de etkilemeye başladı. Bölgedeki artan belirsizlik ve güvenlik riskleri, bazı sektörlerde tedarik zincirini zorlarken, enerji ve finans piyasalarında da dalgalanma riskini artırıyor. Sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre, çatışmaların ardından özellikle bölgeye yakın destinasyonlara yapılan yüklemelerde temkinli bir tutum benimsendi. Bazı müşteriler, sevkiyatlarını geçici olarak beklemeye aldı. Gerilimin en büyük etkisi ise enerji fiyatları üzerinden hissedilebileceğini belirten sektör temsilcileri, bir diğer risk olarak da beklenen faiz indiriminin ötelenmesini gösterdi. Sektör temsilcileri, savaşın Merkez Bankası’nın para politikaları açısından belirsizlik yaratabileceğini belirterek, gelecek ay için konuşulan faiz indirimi senaryolarının jeopolitik riskler ve enerji maliyetlerinin artma ihtimali nedeniyle rafa kalkabileceği endişesini paylaştılar. Ayrıca artan risk priminin de kurda yukarı yönlü hareketleri ve enflasyonust baskıyı artırabileceğini dile getirdiler.
Altında alış işlemleri hızlandı
İsrail ile İran arasında gerilimin geçtiğimiz hafta açık çatışmaya dönüşmesiyle petrol fiyatları yükselirken, bölgedeki tansiyon küresel piyasalara da yansıdı. Bu durumdan en fazla etkilenen ülkelerden biri de Türkiye oldu. Borsa İstanbul geçen haftanın son işlem gününde yüzde 2,19 düşüş yaşarken, güvenli liman talebinin artmasıyla gram altın 4 bin 370 TL’ye yaklaşarak rekor seviyelere çıktı. Dolar/TL kuru 39,60 seviyesine kadar yükselirken, Euro/TL de 45 liranın üzerinde işlem gördü. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, geçen hafta itibari ile çok panik olacak bir durumun yaşanmadığını dile getirdi. Yıldırımtürk, “İran-İsrail çatışmasının ardından dış piyasada fiyatlar hızlı yükseldi ama iç piyasada dengeli bir seviye söz konusu idi. Yatırımcı açısından doyuma ulaşmış bir Türkiye var altın konusunda. Nakit ihtiyacı kolay temin edilmiyor. Ancak birikimi olanlarda var. Biraz da faizin yüksek olması altına dönüşü sınırlıyor. Temmuzda faiz indirimi yapılırsa dönüş o zaman olur diye tahmin ediyorum. Uluslararası piyasa ile kg başına fark ise 100- 150 dolar seviyesine geriledi. Yine de ağırlık alım yönünde çok daha yüksek” diye konuştu.
“Lojistik sekteye uğrayabilir”
İsrail-İran gerilimi taşımacılık sektörüne de olumsuz yansıdı. Bölgeye yönelik hava kargo durma noktasına gelirken, denizyolunda da yeni rota arayışı başladı. EKONOMİ’ye konuşan lojistik sektörü temsilcileri, uzayan rotaların navlun ve sigorta maliyetini artırabileceğine işaret etti. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkan Yardımcısı Ayşem Ulusoy, bölgeye yönelik havayolu trafiğinin neredeyse tamamen kapandığını belirterek, “Geçişler Ermenistan üzerinden yapılıyor. THY, AJet hepsi bu güzergahtan gidiyor” dedi. İsrail’in Hayfa Limanı’nın da hedefte olduğunu dile getiren Ulusoy, “İran destekli Husi grupları, Hayfa’yı ‘deniz ablukasına alınacak hedefler’ arasında gösterdi. Bu da Akdeniz çıkışlı sevkiyatlarda yeni bir risk oluşturuyor. Ayrıca Lübnan/ Hizbullah’tan gelen roket tehditleri Hayfa çevresini riskli hale getiriyor. Bu durum limanda lojistiği sekteye uğratabilir” diye konuştu. Ulusoy, alternatif rotaların sigorta ve navlun maliyetlerinde artışa neden olacağını belirterek, “Boğaz ve Kızıldeniz riski nedeniyle Süveyş yerine Ümit Burnu rotası tercih edilebilir. Cebel Ali gibi büyük hub’larda yoğunluk olabilir” dedi. Taşımacılıktaki darboğazlar nedeniyle Türkiye’den Suriye üzerinden alternatif kara-deniz kombinasyonlarının artabileceğine dikkat çeken Ulusoy, “Rusya-Ukrayna ve Avrupa’daki varış noktaları yeniden gündeme gelebilir” dedi.
“Bize çarpan etkisi ile yansıyor”
İran’a ihracatta ikinci sırada yer alan tekstil sektöründe şimdilik temkinli bekleyiş hakim olsa da iyileşmeye yönelik beklentiler ötelenmeye başladı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, savaşın her türlüsüne karşı olduklarını ve en kısa zamanda aklıselimin galip gelmesine yönelik temennilerini dile getirirken “Hiçbir yönü ile hoş olmayan bir durum. Savaşın etkileri şüphesiz genel ekonomiye de yansıyacaktır. İran, en önemli olmasa da bir pazar. Özellikle turist açısından önemli. Resmi ihracatın yanı sıra bavul ticaretinde önemli bir ülke. Onun için sektör açısından da olumsuz bir durum. Umuyoruz ki daha da derinleşmez. Zira çevre ülkelerdeki en ufak sorun bize çarpan etkisi ile sirayet ediyor. Bir savaş bitmeden diğeri başlıyor. Umuyoruz ki daha da ilerlemez.”
“En büyük risk enerji fiyatları”
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat ise savaşın en büyük etkisinin enerji fiyatlarında artış ve finansman maliyetlerindeki katılığın devam etmesi olarak açıkladı. Fayat, “Enerji fiyatlarındaki artış maliyetlerimizde sıkıntı yaratabilir. Zaten kur artışı maliyet artışlarının çok altında. Dolayısıyla oradan önemli bir baskı yaratacaktır. İkincisi faiz indiriminin sekteye uğrama riski. Dövize ve altına yönelim de oldu. Daha da yükselmesi istenmeyeceği için enflasyondaki geçişkenlik nedeni ile faiz indiriminin pas geçilebileceği, biraz daha finansmana hem ulaşımın hem de maliyetin artması riski bulunuyor. Bu süreç biraz daha devam edecek ve bu da bizi olumsuz etkileyecek” diye konuştu.
“İhracat sevkiyatı beklemede”
Türkiye’nin önde gelen yerli armatörlük şirketi Medkon’un Genel Müdürü Mahmut Işık, gerilimin bölgedeki genel risk algısını arttırdığını söyledi. Işık’ın verdiği bilgiye göre, bazı ihracatçılar sevkiyatlarını geçici olarak beklemeye aldı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) yetkilileri ise henüz karayolunda İsrail-İran gerilimi kaynaklı bir aksama yaşanmadığını ifade etti. Nakliyeciler, hava ve denizyolunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle karayoluna talebin artacağını öngörüyor. Sürece ilişkin kriz masası çalışmaları da devam ediyor.
■ Tecdelioğlu: İthalat da ihracat da olumsuz etkilenecek
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İsrail ve İran’ın karşılıklın hava saldırıları ile başlayan savaşın Türkiye etkilerine ilişkin olarak, gelişmelerin herkes için endişe verici olduğunu vurguladı. Bunun da hem ithalat hem de ihracatı olumsuz etkileyeceğine işaret eden Tecdelioğlu, “Lojistik açıdan ise daha ne yaşayacağımızı henüz bilmiyoruz. Gemi ve TIR taşımaları nasıl etkilenecek takip edeceğiz. Diğer konu ise THY uçuşları durdurdu. Gidiş geliş olamayacağı için karşılıklı ilişkiler de aksayacak. Kaygı içinde beklemekteyiz” dedi. Altındaki hızlı yükselişin diğer emtiaları da tetiklemesini ilk aşamada öngörmediklerini ifade eden Tecdelioğlu, temmuzda beklenen faiz indiriminin gelişmelerden etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin olarak da “İhracatçı ne olursa olsun rekabet gücünü artırmak için faizlerin geriye gelmesini umut etmekte. Bu savaşın faizlerin geriye çekilmesini etkilemesi temennimiz” şeklinde konuştu.
■ İran, Türkiye’nin ihracat pazarları sıralamasında 27. sırada
İran, Türkiye’nin ihracat pazarları arasında bu yılın ilk 4 ayı itibari ile 27. sırada yer alıyor. Bu süreçte ülkeye gerçekleştirilen ihracat yüzde 5,5 düşüşle 912 milyon dolara geriledi. Ülkeye en çok ihracat yapan sektörler 199 milyon dolar ile kimya 122 milyon dolar ile tekstil ve 109 milyon dolar ile hububat ve yağlı tohumlar oldu.
■ Turizm gerginliğe havada yakalandı
Geçen Cuma günü İsrail ile İran arasında yaşanan askeri gerginlik, acentalara ceza mesaisi yaptırırken, Türkiye’nin turizm sektöründe endişelere yol açtı. Saldırıların ardından hava sahası güvenliğiyle ilgili tedbirlerin, bölgeye yönelik uçuşları doğrudan etkilediğini kaydeden Ebiturizm Kurucusu ve Dubai Türk İş Konseyi Üyesi Oya Ebru Küçükel, “Bölgedeki hava sahasında oluşan risk, uçuş güzergâhlarında ani değişikliklere ve iptallere yol açtı. İptal olan uçuşlar sebebiyle zorluklar yaşadık” dedi. Türkiye’nin çatışma bölgesine yakın olması nedeniyle Avrupa pazarında bir huzursuzluk yaşandığını, ancak bu etkilerin henüz oran satışlara yansımadığını belirten sektör temsilcileri ise sürecin uzaması durumunda olumsuz etkilerin artabileceğine dikkat çekti.