Hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla açılan davada mahkûmiyet kararı verilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 5 aylık tutukluluğun ardından dün Marmara Cezaevi’nden tahliye edildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ankara’ya dönen Özdağ, sabahın erken saatlerinde Hacı Bayram Veli Camisi’ne giderek şükür namazı kıldı. Namazın ardından vatandaşlarla sohbet eden ve tebrikleri kabul eden Özdağ, gazetecilere yaptığı açıklamada “Tek millet, tek hukuk sağlanmalı” mesajı verdi.
Özdağ: Gerekçeli kararın nasıl inşa edileceğini merak ediyorum
“TÜRKİYE’DE İKİ HUKUK VAR, BİRİ İKTİDARA, DİĞERİ MUHALEFETE”
Cezaevinden çıktıktan sonra yaptığı ilk açıklamalarda yargı sistemine dair sert eleştirilerde bulunan Özdağ, ülkede hukukun siyasallaştığını savundu. Özdağ, “İktidara ayrı, muhalefete ayrı hukuk uygulanıyor. Bu durum çok ciddi bir toplumsal parçalanmaya neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Bir avukatla cezaevinde yaptığı sohbeti örnek gösteren Özdağ, Türkiye’nin içine sürüklendiği toplumsal kutuplaşmanın derinliğine dikkat çekerek, “Bir ülkücü avukat bana ‘Türkiye savaşa girse, ayıp olmasın diye silah alırım’ dedi. Bu cümle, toplumsal yarılmanın ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını gösteriyor. Bunu mutlaka tedavi etmeliyiz” dedi.
“YOLSUZLUK SADECE CHP’DE Mİ VAR?”
Hukukta çifte standardın en belirgin örneklerini verdiğini belirten Özdağ, isim vermeden AK Parti iktidarına da yüklendi. Özdağ, “CHP’li belediyeler yolsuzluk yapıyor ama AK Parti’de tek bir yolsuzluk davası bile yok algısını halka kabul ettiremezsiniz. Veya bir bürokratın kızı birini öldürüyor, tutuklanmıyor. Ama bayrak sallayan genç 76 gün hücrede kalıyor. Buna hukuk diyemezsiniz” dedi.
“SIĞINMACI KONUSUNDA BEDEL ÖDEDİM”
Tutuklanmasında sığınmacı politikalarına yönelik eleştirilerinin etkili olduğunu savunan Özdağ, bu konuda söylediklerinin bugün doğrulandığını ifade etti. Yayınlanan bir habere atıfta bulunan Özdağ, Mossad’a çalışanların yüzde 60’ının İran’daki Afgan mülteciler olduğunun söylenmesini hatırlatarak, “Ben bunu yıllardır söylüyorum. Bunun için 150 gün hapis yattım” dedi.
Kendisine yöneltilen “yabancı düşmanı” eleştirilerine de yanıt veren Özdağ, “Ben yabancı düşmanı değilim. Yurt dışında doğmuş, okumuş, uluslararası ilişkiler eğitimi almış bir insanım. Ama sığınmacı meselesi sıradan bir konu değil, bu ülkenin güvenlik meselesidir” diye konuştu.
“ŞÜKÜR NAMAZINI BUGÜN KILABİLDİM”
Tahliye sonrası şükür namazı kılmak istemesine rağmen Silivri Cezaevi’nde bu talebinin jandarma tarafından engellendiğini belirten Özdağ, “Bugün sabah namazından sonra Hacı Bayram’da bu namazı kılabildim. Özgürlük çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
Cami avlusunda vatandaşlarla sohbet eden Özdağ’a bir kişinin “Korkmadan devam edeceğiz mi?” sorusuna ise, “Edeceğiz tabii, kimden korkacağız?” yanıtını verdi. Vatandaşlarla fotoğraf da çektiren Özdağ’a “Geçmiş olsun” dilekleri iletildi.
ANITKABİR’E GİTTİ: RÜYALARIMDA DIŞARI ÇIKIYORDUM
Namazın ardından caminin üst tarafında kısa süreli bir dinlenme yapan Özdağ, Hacı Bayram Veli Camisi’nin terasından Anıtkabir’i izledi. Ankara manzarası eşliğinde beraberindeki parti yöneticileriyle sohbet eden Özdağ, cezaevi günlerinden de bahsederek, “Hapishanede en güzel şey rüya görmekti. Rüyalarda dışarı çıkıyordum” dedi.
Zafer Partisi lideri daha sonra parti yöneticileriyle birlikte Anıtkabir’e geçerek resmi ziyaret programını sürdürdü.