Türkiye-İsviçre Dostluğuna 100 Yıl

Türkiye-İsviçre Dostluğuna 100 Yıl

Türkiye ile İsviçre arasındaki Dostluk Anlaşmasının 100. yıl dönümü dolayısıyla “Türkiye Cenevre Başkonsolosluğu’nun Cumhuriyet Döneminde 100. Yılı konulu Sergi ve Piyano Resitali” başlıklı program düzenlendi.

Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği ve Cenevre Başkonsolosluğu tarafından Cenevre’de düzenlenen programa Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, Dünya Ticaret Örgütü nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Hakan Çakıl, Cenevre Başkonsolosu İpek Zeytinoğlu Özkan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Cenevre Temsilcisi Kemal Köprülü, Cenevre Kantonu Meclisi Başkanı Ana Roch, Cenevre Kantonu Hükümeti Üyesi Pierre Maudet, İsviçre Türk Toplumu (İTT) Başkanı Suat Şahin, Bern Büyükelçiliği İletişim Müşaviri Bayram Altuğ, Türk Hava Yolları (THY) Cenevre Müdürü Hüseyin Avni Gümrükçüoğlu, İsviçre’deki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve diğer davetliler katıldı.

Büyükelçi İncesu, burada yaptığı konuşmada, programın, 19 Eylül 1925’te imzalanan Türkiye-İsviçre Dostluk Antlaşması’nın 100. yıl dönümünü anma etkinlikleri kapsamında gerçekleştirildiğini belirtti.

İncesu, “Bu tarihi dönüm noktasını sizlerle birlikte kutlamaktan mutluluk duyuyoruz. İsviçre ile dostluk anlaşması, 29 Ekim 1923’te kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı ilk antlaşmalardan biridir. Böylece iki ülke, ikili ilişkilerini, uluslararası alanda tam bağımsızlık ve eşitlik ilkelerine dayalı sağlam bir temele oturtmuştur. Ancak ilişkimizin kökleri çok daha eskilere dayanıyor. İsviçre’deki ilk temsilciliğimiz olan Cenevre Başkonsolosluğu 1898’de kuruldu. Osmanlı İmparatorluğu’ndan cumhuriyete geçiş boyunca temaslarımız devam etti.” dedi.

Fotoğraf sergisinin birçok alanda güçlü ve gelecek vadeden bağlar sürdüren İsviçre ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihsel yolculuğunu yansıttığını bildiren İncesu, serginin, iki ülkenin kurumsal hafızasının bir parçası haline gelen uyumlu ve zaman zaman tamamlayıcı etkileşimini gözler önüne serdiğini de kaydetti.

İncesu, “Bu dönemde, her ikisi de dış politikalarını sürdürülebilir kalkınma ve barışa dayandıran Türkiye ve İsviçre arasındaki asırlık dostluk daha da büyük bir değer kazanıyor. İki ülkemiz, çatışmaları barışçıl bir şekilde önlemek ve çözmek, aşırılıkla mücadele etmek, kapsayıcı ve adil ilerlemeyi teşvik etmek ve refahı paylaşmak için birlikte çalışabilir. Önümüzdeki yıllarda karşılıklı irade ve ortak çıkarlar temelinde dostluğumuzu daha da geliştirmek istiyoruz.” diye konuştu.

“Kadim dostluk ilişkilerini öne çıkarmak için bu çifte fırsatı değerlendirmek istedik”

Başkonsolos Özkan, Cenevre Başkonsolosluğunun ilk olarak 1898’de açıldığını ve ardından 1923’te kapandıktan sonra 1924’te kapılarını bu defa Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu olarak tekrar açtığını anlattı.

Özkan, “Cenevre ve Türkiye arasında var olan kadim dostluk ilişkilerini öne çıkarmak için bu çifte fırsatı değerlendirmek istedik. Bu vesileyle, tarihi dostluk ilişkilerimizin göstergesi olan arşiv belgelerini ve fotoğraflarını kapsayan bir sergi oluşturduk. Devlet Arşivleri ve Dışişleri Bakanlığı arşiv belgelerinin yanı sıra Cenevre Kantonu Arşivleri’nde bulunan döneme ışık tutan belgeler de elimize ulaştı.” ifadelerini kullandı.

Buradaki Türk vatandaşları ile İsviçrelilerinin dostluk bağlarının önemli paydaşları olduğuna işaret eden Özkan, vatandaşlara Cenevre makamları ve yerel aktörleriyle ilişkilerini daha da güçlendirme çağrısında bulundu.

Özkan, Cenevre ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar eskiye dayandığını anlatmak ve bu dostluğu daha da ileri götürecek adımları atma konusunda Türk vatandaşlarına büyük işler düştüğünü kaydetti.

Cenevre Kantonu Meclis Başkanı Roch, Cumhuriyet dönemi çerçevesinde, Türkiye’nin Cenevre’deki Başkonsolosluğunun 100. yılını kutladıklarını söyledi.

Roch, “Bu konsolosluk, şehrimizde yer edinmiş, kadim ve kalıcı bir ilişkinin tanığı. Cenevre Kantonu arşivleri tarafından zenginleştirilen bu sergi, topraklarımızda ve hafızalarımızda iz bırakan tarihi ve kültürel bağları yeniden gözler önüne seriyor. Cenevre’nin, barış, kültür ve hoşgörü misyonuna sadık kalarak, haklar arasında bir köprü rolünü üstlenmeye devam ettiğini görmekten son derece memnunum.” şeklinde konuştu.

Cenevre Kantonu Hükümeti Üyesi Maudet, iki ülke arasındaki bağlara işaret eden ve bunu güçlendirme hedefiyle düzenlenen böyle bir etkinliğe katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

Maudet, 47 yaşında olmasına rağmen Türkiye’ye ilk kez geçen hafta gittiğine işaret ederek, ” İstanbul’u keşfetme şansına bu kadar geciktiğime üzüldüğümü itiraf ediyorum.” dedi.

Sergi kapsamında, cumhuriyetin kurulmasının ardından Cenevre Başkonsolosluğunun faaliyet gösterdiği tarihi binalar, resmi belgeler ve diğer hatırat davetlilerin ilgisine sunuldu.

Program, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümü için marş bestelemiş, Azerbaycan devlet sanatçısı, piyanist, şef ve besteci Turan Manafzade tarafından verilen gerek klasik repertuara ait parçalar gerek Türk ezgilerinden oluşan resital ve ikramların ardından son buldu.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir